“Bazen ne yapacağınızı bilemeyip üstesinden gelemeyeceğiniz işlere kendinizi adarsınız, işte o an özünüzle baş başa kalmak yerine egonuz devreye girer...
Category - Edebiyat
Yıl 1954 bugün dünyaya bir meleğin inişi… O melek dünyaya inerken ona çok önemli bir misyon yüklendi. Misyonu, iyiliğe hizmet etmekle başladı İyiliğe...
Hayat boş bir düzenek sanki… İçlerini dolduranlar sadece, biz kendi değerini bilenler Peki ya değerini bilmeyenler? Onlar boşluğun esiri olmuş...
Dünyaya gözlerini açan bir bebek gibi ne olacağını bilmeden gülücükler saçıyorum etrafa… Masumiyetin krallığında daha yeni doğmuşum Naif duygular içinde...
Benliğimle başbaşayım bitap düşmüşüm yollarda Hatırlıyor musun parklarda oturup o mis gibi orman kokusunu içimize çektiğimizi… Güzel günlerdi Virane olmuş...
Bir gün uyandığımda değişimim çoktan başlamıştı bile… Vahşi kalpli insanların diyarından temiz kalpli insanların diyarına yolculuk yaptım. Bu yolculukta...
Dere gibi akıyorum çok uzaklara doğru… Dalgalar ah o büyük dalgalar engebeli yollarımın asıl engeli olan o dalgalar Yollarımı kapamayın artık! Siz...
Deniz kıyısındayım bir ben bir de içimdeki ben martılar bembeyaz martılar boşalan şişeleri doldururlar sanki… uçmasını da bilirler uçurmazlar beni tekneler...
Düşer kar taneleri lapa lapa… Seyrederim hızla düşen tanecikleri Hissederim o karın soğukluğunu ve kokusunu sımsıcak yuvamda keyfim yerinde sokaklarda donanlar...
Ağlayamıyorum, duyamıyorum sesini şarkılarda , Göremiyorum gözlerini; Düşünemiyorum bir ömür boyu sensizliği, Şu hayatta. Seviyorum seni bütün kalbimle...