Gözlerim, gözlerini arıyor nerelere kayboldun? Kör mü oldum yoksa seni neden göremiyorum? Gittiğini haber vermeden başka bir paralel evrene mi...
Aşkın ne olduğunu bilmeden yürüyorum yollarda Aşkın çok yakında kapımı tıklatacağından emin bir halde düşüncelerim ile özdeşleşiyorum Dalıp dalıp gidiyor...
Yıl 1954 bugün dünyaya bir meleğin inişi… O melek dünyaya inerken ona çok önemli bir misyon yüklendi. Misyonu, iyiliğe hizmet etmekle başladı İyiliğe hizmet ederken çok önemli bir şeyi keşfetti Neyi mi keşffetti? Tabi ki sevgiyi… İçindeki sevgi gitgide büyüdü ve o sevgiyi çocuğu ile paylaştı Derken kendi çocuğuna ruhunu...
Benliğimle başbaşayım bitap düşmüşüm yollarda Hatırlıyor musun parklarda oturup o mis gibi orman kokusunu içimize çektiğimizi… Güzel günlerdi Virane olmuş...
Dere gibi akıyorum çok uzaklara doğru… Dalgalar ah o büyük dalgalar engebeli yollarımın asıl engeli olan o dalgalar Yollarımı kapamayın...
Deniz kıyısındayım bir ben bir de içimdeki ben martılar bembeyaz martılar boşalan şişeleri doldururlar sanki… uçmasını da bilirler uçurmazlar beni tekneler geçer bir o yana bir o yana sallanırlar yok etmesinler içimdeki beni o benim tek kalanım yaşam kaynağım hayattayım bedenim canlı cansız misali… içimdeki ben yaşıyor sadece koku alıyorum...
Düşer kar taneleri lapa lapa… Seyrederim hızla düşen tanecikleri Hissederim o karın soğukluğunu ve kokusunu sımsıcak yuvamda keyfim yerinde sokaklarda...
Ağlayamıyorum, duyamıyorum sesini şarkılarda , Göremiyorum gözlerini; Düşünemiyorum bir ömür boyu sensizliği, Şu hayatta. Seviyorum seni bütün kalbimle, Sesleniyorum ruhumun...